ÜÇ MÜCADELECİ KADINDAN ÜÇ KİTAP
İKBAL KAYNAR
Kadındır durduğu yeri güzelleştiren, anaç kollarıyla koruyan ve çoğaltan. Yine de yetmez onlara sınırlı kalmak; bir de yüreğindeki duyguları, özlemleri, yarına dair düşleri haykırmak isterler ve bunu bir esere dönüştürürler. Bugünkü yazımı üç kadının üç kitabına ayırdım. Onları sizlerle tanıştırmak istedim. Bakalım kadınlar neler üretmişler…
1) HATİCE NAYIR’DAN HAYAL ANIM ADLI ŞİİR KİTABI
HATİCE NAYIR: Karabük doğumlu şiir tutkunu şairimiz aynı zamanda mimar. 2006 yılında meme kanserini ağırlama ve uğurlama sürecinde iyice hız vermiş şiir yazmaya. Şiir artık peşini bırakmamış. Anladım O’nun İçin Gelmedin (Arvin Yayınevi) ve Menopozlu Bir Aşk’tan (Tunç Yayıncılık) sonra Hayal Anı (Tunç Yayıncılık) ile karşımızda. Bu kitabında Yalan Bey ile Hayal Hanım’ın karşılıklı duygularına, yakarışlarına, özlemlerine tanık oluyoruz. Yalan Bey (17) de bakalım ne demiş:
Her şey bir sis perdesinin ardında artık
Bulanıyor ömrüm, bulanık gönlüm
Hiç kendinize ihanet ettiniz mi
İğrenç yaşantılar, tuhaf sevmeler
Kendiniz kandırmayın bunlar da geçer
Güvendik herkese, harcadık ömrü
Atalım kendimizi uçurumlar bekler
Yalan Bey her şeye inanmıştım oysa
Sevmek değilmiş o sahte sevişmeler
Tenime düşen her ter tanesinin
Benle birlikte altında kaldı değerler Sevişirken öldünüz mü hiç Yalan Bey?
2) HÜLYA TOZLU’DAN RENKAYİSTAN ADLI FANTASTİK ÖYKÜ KİTABI
Hülya Tozlu, Zonguldak doğumlu olan yazar arkadaşım müzisyen bir ailenin kızı. Kendisi de yıllarca sanat müziğiyle uğraştı, öğretmenlik, hosteslik, halkla ilişkiler uzmanlığı yaptı. Kitabın arka kapağında düşüncelerini yazan Atila Er’in deyişiyle tozlu yolların yazarı. Zoru sever. Toplumsal olaylara yakın duran, bireysel kazanımlara temkinli yaklaşan, insan hallerini kendine dert edinen bir aydındır. Yaşamdan sağalttıklarını ruhuyla bezeyen ve yazdıklarını kendi süzgecinden geçiren deneyimli bir yazın ustasıdır.
Başlıca kitapları:
Ve Suskun Gri Kadın, Fındık Fıstık Leblebi, Aşkı Dağa Kaldırdılar, Bataklıkta Asansör Var, Benim Akıllı Ayağım, Benim Akıllı Ayağım 2, Denizkızından Masallar, Renkayistan, Yaşadıkça Adım Adım olarak sayılabilir.
Yaratıcılığını ve güzel günlere olan inancını ortaya koyduğu için, Ben Renkayistan’ı çok sevdim.
“Düşleri tekti Yolay’ın. Umudu tekti. Böyle düşünür, böyle dillendirirdi usundan geçenleri. Tek dostu annesi Umay’dı. Yüreğini paylaşan, fikirlerine ortak olup tartışan bir devdi o. Masalların zor yenilen kötü adamına inat yenilmez bir güçtü. İyi ki vardı. Annesiyle attığı her adımda biraz daha büyüyordu Yolay…”
3) ŞÜKRAN AYDIN’DAN ANLAMIN YAŞI KÜÇÜK ADLI ŞİİR KİTABI
ipek böceği hıçkırınca
dut dökülür
yaprak solar
kelebek gibi kuruma
bağrımdan git!
gülümsediğinde ışıldayan çizgilerin
dişlerini aralayıp konuştukların
düşer içime
dön
geçmez kölelik…
Köle İpi adlı şiirinde duygularını böyle dillendiren Şükran Ay Anlamın Yaşı Küçük adlı ikinci şiir kitabıyla aramızda. İpek böceğinin hıçkırmasına, kelebeğin kurumasına, mültecilerin dramına, kadın sorununa, ölümlere ve daha nice sorunlara dokunurken güzelliklere de merhaba demeyi unutmaz minik bir o kadar da özlü şiirlerle.
İlk şiir kitabını Mürekkep Acısıyla çıkaran Şükran Ay sadece şiirin yanında öykü de yazıyor. Astroloji, dalgıçlık, fotoğrafçılık gibi ilgi alanları da var.2001’den bu yana Ne Hissettinse O’ sundur dediği felsefesi üzerinde yaşıyor. Anlamın Yaşı Küçük ile olabilirse dünyayla anlam bağını kurmak istiyor.
Kitap Artshop Yayınlarından çıkmış. Kitap kapağındaki resim Yüksel Aydın’a, kitap içindeki çizimler Mine Arasan’a ait. Grafikerliği de Salih Zeyhan yapmış.
İş başı şiirinde ‘karanlığı çözdüğüm gün / aydınlığı öreceğim’ diyen Şükran Aydın’a ve diğer arkadaşlarım Hatice Nayır’a, Hülya Tozlu’ya karanlıkların aydınlıklara dönüşmesinde sonsuz başarılar diliyorum.