Uzun süredir coronadan dolayı yoğun bakımda olan Salih Bolat vefat etti. Şairin vefatı edebiyat dünyasında hüzün ve acı yarattı.
Salih Bolat, 3 Temmuz 1956’da Adana’da doğdu. İlk ve ortaöğretimini Adana’da tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadî ve Ticarî İlimler Fakültesi Sosyal Politika Bölümünden 1980’de mezun oldu. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde “Yüksek öğretimde öğretim elamanı-öğrenci iletişimi” başlıklı teziyle yüksek lisans (1990), “Eğitim örgütlerinde işbirliği (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi örneği)” başlıklı teziyle doktora (1995) derecesini aldı. 1997’de yardıcı doçentliğe atandı. Hacettepe Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi, Beykent Üniversitesi gibi üniversitelerde Senaryo, Sinema ve Edebiyat, Dramatik Yazarlık, Dramatik Yapı Çözümlemeleri, Belgesel Film Yönetimi, Sinema ve Diğer Sanatlar, Film Eleştirisi Yöntemleri, Görsel Kültür, Uygarlık Tarihi, İletişim Yazarlığı, Tiyatro Tarihi, İletişim ve Edebiyat, Eleştirel Okuma dersleri verdi
İlk öyküleri Yeni Adana gazetesinin kültür-sanat sayfasında (1974), ilk şiiri Koza (Adana, 1975) adlı dergide yayımlandı. Adana’da Koza, Ankara’da Yapıt (1977-80) ve Petek (1982-83) dergilerinin yazı kurullarında ve 1984-86 yıllarında Yarın dergisinin çalışmalarında yer aldı. Cem Savran’la birlikte Promete adlı dergiyi kurdu (1995).
Kum, Radikal, Cumhuriyet Kitap, İzdüşüm, Siyah Beyaz, Yapıt, Türkiye Yazıları, Yeni Olgu, Oluşum, Varlık, Gösteri, Düşler, Defter, E, Şiirlik, Yasak Meyve gibi birçok dergide şiir ve yazıları yayımlandı. Radyo C’de ‘Şiir Penceresi adlı radyo programını hazırladı.
Salih Bolat, Edebiyatçılar Derneği’nin ve Türkiye Yazarlar Sendikası’nın yönetim kurulu üyesi, Türkiye Felsefe Kurumu’nun üyesidir. Halen Esenyurt Üniversitesi’nin Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır.
1984 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü’nü,1986 Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü’nü, 1990 Ceyhun Atıf Kansu Şiir Ödülü’nü, 2002 Ahmed Arif Şiir Ödülü’nü, 2003 Yunus Emre Şiir Ödülü’nü, 2004 Homeros Ödülü’nü, 2007 Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü, 2015 Metin Altıok Şiir Ödülü’nü aldı.
Ortaokul ve lise yıllarında Nazım Hikmet, Attila İlhan, Melih Cevdet Anday, İlhan Berk gibi şairlerden etkilenerek şiire başlamıştır. İlk şiir kitabı kendi yaşamından izler taşıyan Yaşanan‘da 1940 kuşağı toplumcu şairlerinin etkisi vardır. Doğayı imgesel dil yaratmanın temel bileşeni olarak gören şair, imgenin, şiirin temeli olduğunu düşünür. Bolat için bir şey anlatmak, görsel tasarımlar yaratmak demektir. Bu sebeple imge yaratma sürecinde, doğanın büyük katkısı vardır. Bir duygu durumu, bir duyarlılık boyutu oluşturabilmenin tek yolunun insan olmadığını, doğa ve nesnelerin de bunun için sonsuz olanak sağladığını düşünen sanatçı için şiir, gerçekliği anlama yoludur. Tarihin ve mitolojinin sunduğu arkaik ve zamansız dili, şiir için bir olanak olarak görmüştür. Şiirlerinde soru kipinin çokça yer almasının sebebi Bolat’ın, şiiri de felsefe gibi varlığı sorgulayan bir söylem biçimi olarak görmesidir (Koçhöyük 2017).
ZAN
bir tay soğuk suya tutuyor alnını
yağmurlu bir avluya giriyor ışık
beni aydınlıktan ayıran şey bu olmalı
bu görüntü
bu zan.
bakışlarından boşalan aynada
açılan oyuk
hayvanların yaladığı kaya tuzu
bana kalan.
Bolat, şiirinin gelişim ve değişimini bir söyleşide şöyle özetlemektedir: “İlk kitabım Yaşanan, 1983 yılında yayımlandığında (…) o dönemin toplumcu şairlerinden, özellikle 1940 kuşağı şairlerinden etkilenmelerle bir şiirsel üslup geliştirmeye çalıştığım doğrudur. Zaten modern Türk şiirinin oluşum sürecinde bile kendi iç dinamizminden kaynaklanan yeterli bir birikimin olmaması ve İkinci Yeni olsun, daha önceki şiir deneyimleri olsun Batı şiirinden, özellikle Fransız şiirinden etkilenilmesi karşısında, benimki çok masum kalır. İkinci kitabım Bir Afişin Önünde, duyarlılık kaynakları açısından ilk kitabın devamı sayılabilir. Üçüncü şiir kitabım Sınır ve Sonsuz, soyut ve genel bir şiir dilinden, daha bireysel ve somut bir dil arayışına girdiğim bir kitaptır. Bu şiirsel tavrım, bazı toplumcu şiir çevrelerinde olumsuz eleştiriye hedef oldu. Bireyci ve bunalımcı bir burjuva diline yöneldiğimi öne sürdüler. Oysa ideolojik duruşumda bir değişiklik yoktu ve yalnızca poetik bir arayış içindeydim. Karşılaşma, Uzak ve Eski, Gece Tanıklığı adlı kitaplarım, tiyatro, mitoloji, tarih gibi söylem biçimlerinden şiirsel bir dil oluşturabilmem için olanak arayışları olarak yorumlanabilir. Açılmış Kanat adlı sekizinci kitabım, daha sonraki Kanıt ve Atların Uykusu’nun habercisi bir kitaptır, bana göre.” Bunun yanında şiirde farklı söylemler yaratmak için yeni biçemler yaratmaya çalışan bir şairdi. Söylem farklılıkları yaratırken genellikle şiire daha esenlikli bir hava katmayı amaçlardı. Günümüzün emekçi iyi şairlerindendir.
Bolat’ın şiirlerinin yanı sıra edebiyat kuramı ve şiir estetiği üzerine denemeleri ve akademik yazıları da vardır .
( Kaynak: TEİS).
Çok acı bir kayıp edebiyat adına.Herkesin bir şeyler karalayıp kaliteye,içeriğe bakmadan havalar attığı bu dönemde donanımlı işinin uzmanı bir arkadaşı kaybetmek çok zor.Şiirler korusun,toprak incitmesin sevgili Salih Bolat’ı.Kaleme alan NiçinBiz’e teşekkürler…