9 C
İstanbul
Salı, Eylül 26, 2023
Ana Sayfa Edebiyat Deneme NEDEN DEMOKRASİ?

NEDEN DEMOKRASİ?

NEDEN DEMOKRASİ

Dünya kurulalı beri yaşamış, nesli tükenmiş tanımadığımız veya resimlerde görüp tanıdığımız bir sürü hayvan var.

Akrep bunlardan biri, ben gördüm ve yaşadım. Yıkıntılar arasından çıkar dik kuyruğunu sallayarak yürürdü, soktuğu yeri şişirir acıtırdı. Güneydoğu’da zehri öldürücü, daha büyük akreplerin olduğunu duyar ürperirdik.

Büyüklerimizden duymuş olmalıyız ki, biz çocuklar gördüğümüz akrebin etrafına çember şeklinde ateş yakardık. Can havliyle kaçmaya çalışan hayvan çıkar yol bulamayınca kuyruğu ile kendi kendini zehirler öldürürdü.

Birçok hayvan gibi akreplerin de sonu geliyor, zaten yerleşim merkezlerinde kalmadı bile. Keşke hayvanların nesli tükenmese de tiran insanların nesli tükense yeryüzü rahatlar. Çünkü gözlerimizin önünde ellerinden gelen zalimliği yapmaktan geri durmuyorlar.

Seçim yaklaşırken demokrasinin önemi

Otoriter rejimler bile “seçim” elbisesi giyerek kendisini demokrasiymiş gibi göstermeye, kabul ettirmeye çalışıyor. Çünkü ömrünü uzatması toplumsal onaya muhtaç. Nedeni, uygarlığın bu aşamasında en yaygın kabul gören rejimin demokrasi olmasıdır. Kurulu düzen demokrasisi daha çok üst sınıfın, yani burjuvazinin demokrasisi olsa da onu sadece seçimle tanımlamak otokratik yaklaşımdır. Oysa burjuva demokrasisi, seçme ve seçilme hakkından ibaret değildir. Bir dizi haklar ve yükümlülüklerin tanımlandığı bir hukuk düzeni olduğu açıktır. Buna göre demokrasi bir kültür sorunudur. Ülkemizde seçimlere günler kaldı. Kaybedeceğinin farkında olan tek adam ve ortakları, kazanabilmek için bütün devlet imkanlarını, hatta bakanlık forslarını bile kullanmaktan kaçınmıyor, suç olsa bile… Birbiri ardına sıralıyor diğerlerinden (ç)aldığı vaatleri. Meydanları dolduran muhalefet partilerinin çalışmalarını tehdit ediyor, yasaklamalar getiriyor. Polis ve asker gücü kullanarak engellemeye çalışıyor. Çünkü her türlü hileyle seçildiğini ilan etmek yetiyor onlara.   

25 Nisan sabahı Diyarbakır’da evlere yapılan eşzamanlı baskınlarla gazeteciler, avukatlar, insan hakları savunucuları, sanatçılar, nedeni bilinmeyen bir şekilde gözaltına alındı ve konuyla ilgili yayın yasağı getirildi. Tüm bunlar, yine de on yıllardır bu zulümleri yaşayan halkı korkutup sindiremiyor. Gene de müzikleri zılgıtlarıyla seçim çalışmalarına devam eden halkı görünce iyiden iyiye köpürüyor, akla gelmeyen yalanlara sığınıyor. Bütün bunlar burjuva demokrasisinin kurallarına bile uyulmadığını gösteriyor. Eşitsiz koşullarda yarış, yarış değildir. Seçim hilesi, sadece oy çalınması değil aynı zamanda devlet gücüyle rakiplerini engellenmesidir. Bu yüzden seçimlerin kazanılması, sadece otokrasinin alaşağı edilmesi değil aynı zamanda demokrasi kültürünün de edinilmesi bakımından kıymetlidir.    

Muhalefetsiz demokrasi olmaz  

Artık devir değişti; halklar duyarlı, düşünmeyi öğrenmiş, örgütlenmiş, korku duvarlarını yıkmış… Satranç oyunu gibi olacakları öngörüyor, ona göre strateji uyguluyor, karşıdan gelen hamleleri boşa çıkarıp taca atıyor.

Pahalılık, yokluk yoksulluk çeken, seçimle başaracağız umudu yaşayan bizler, olayları olanları sosyal medyadan okuyoruz, televizyondan izliyoruz. Canımız yanıyor, günümüz zehir oluyor ve haklıyı haksızı görüyor, yaşayarak ayırabiliyoruz.

Ben, eşzamanlı bu baskınları TV’den izlerken, tam teçhizatlı silahlarıyla olanların kapıları çalışlarından ürktüm, içim burkuldu, yüreğime yangın düştü gözyaşlarımı tutamadım. O evdeki, o yöredeki çocukların hatta bebeklerin çığlıklarını duydum, kadınların çaresizliklerini hissettim. Düşünün bir defa, babasının kardeşinin, silahlı askerler tarafından yere yatırılıp ters kelepçelenip götürüşüne şahit olan çocuklar nasıl bir sarsıntı yaşar, nefret duyguları ne kadar büyür, nasıl öfke duyar da o öfke yaşama biçimine dönüşür… Güç elinde diye hiç kimsenin bu zulmü yaşatmaya hakkı olamaz. Burjuva demokrasisi tam bir fırsat eşitliği sunmaz ama devlet gücünü kullanarak ancak açık diktatörlüklerde yapılabilir baskı ve şiddette uygulamaz. Dini ve etnik kimlikleri tanır. Demokrasi kültürüne ve hukukuna bağlı devletlerin, işçi ve emekçi sınıfları temsil eden partilere de farklı kültürel hak savunuculuğu yapan partilere de eşit davranması beklenir. Seçim yaklaşırken yaşanansa tam tersi… Oysa muhalefetin olmadığı yerde demokrasiden söz edilemez.

Neden demokrasi

Şimdi başlık konusu soruya dönebiliriz: Neden demokrasi? Günümüz uygarlık düzeyi demokrasiyi genel kabul olarak benimsemişse bunun nedeni, en az sınıflar ve farklı kimlikler kadar kadın haklarını da tanımasıdır. Kadınlar, ne kadar demokrasi varsa o kadar özgür yaşar (Jin jiyan azadi). Demokrasi, gelecek nesillere ve yeryüzünün diğer canlılarına karşı da sorumlu bir tutumla doğal çevrenin korunmasını vadeder.  

Bütün bunar demokrasinin bütünsel bir yaşam biçimi olduğunu gösterir. Demokrasinin bir kültür sorunu olma nedeni de budur. Neden demokrasi, derken bir hükümet değişikliğinden daha çok şey edinmek için demokrasi diyoruz. Çünkü demokrasi bilinci, her türlü baskıya karşı hayır demeyi zorunlu kılar. Bir şeye karşı çıkmak yetmez. Yerine neyi önerdiğini de söylemek gerekir.  Evet, açık baskı rejimlerine karşı genel kabul gören demokrasiden yanayız ama insanlığın tam bir fırsat eşitliği sunan daha yüksek bir demokrasiye ihtiyacı olduğu da açıktır.

                                                                                                                      Neboş90

   Nebahat AKIN

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

ÇOK OKUNANLAR

TGC-TYS-PEN Yazarlar Derneği basın toplantısı düzenliyor

“İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz!” Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Pen Yazarlar Derneği Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te 33 yazar, aydın ve sanatçının gericiler...

Türkiye Yazarlar Sendikası FeshaneArt’ta Sanatçıların Yanında

Türkiye Yazarlar Sendikası FeshaneArt’ta Sanatçıların Yanında Türkiye Yazarlar Sendikası, öteden beri çağdaş sanat eserlerine yönelik gerici saldırı ve baskılarla, sergi düzenleyicileri ve sanatçılara karşı açılan...

Maya e-dergisinin beşinci sayısı yayına girdi!

Maya Sanat Kültür Kolektifinin hazırladığı  Maya e-derginin beşinci sayısı yayına girdi. Bu sayıda Sanat ve Irkçılık başlığına dair yazılar ve Şiirler, Öyküler ve teorik yazılarla ufuk...

Demokrasi güçleri dayanışma gecesinde buluşuyor!

Cumhuriyet, Birgün ve Evrensel gazetelerinin oluşturduğu dayanışma platformu, 16 Eylül’de TELE1 ile dayanışma gecesi düzenliyor. Etkinliğe bilet almak için tıklayın. Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180...

SON YORUMLAR

Muge on  OKUMAK
Sabiha yılmaz on  OKUMAK
Ikbal kaynar on SALİH BOLAT VEFAT ETTİ
Mehmet Konyali on GICIR GICIR
Bilgehan Oğuz on “ÖDÜL SİSTEMİ”
Rasim Aşın on “ÖDÜL SİSTEMİ”
Ikbal kaynar on 46’LI
Yuksel on HIDIR DAYI
Gülbahar Yılmaz on ABU
Mustafa Düzgün on İZLER
B.Nur Erkoç on İZLER
Nur Erkoç on ASKIDA EKMEK
Özgür BAŞKAYA on #YargıtayTahliyeEt
Prof. Dr. İbrahim Bozkuş on HAŞHAŞ GAZETESİ VE KAYMAKAM ABDÜLKADİR AKSU
Ikbal kaynar on ŞİİRİM ISITIR SENİ
gulhan genc on ASKIDA EKMEK
Perihan sever dirican on BOŞ EV
Rafet Canpolat on BOŞ EV
Atilla IŞIK on BOŞ EV
Deniz on BOŞ EV
Arif Sürücü on ASKIDA EKMEK
Perihan sever dirican on ASKIDA EKMEK
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultam on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Gökhan GURBETOĞLU on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Gürel SÜRÜCÜ on HAYIR BABA TÜRBESİ
İlter koçak on HAYIR BABA TÜRBESİ
Fikret Ökmen on GUNDİ
Perihan sever dirican on GUNDİ
Hatem on GUNDİ
Selim DURMUŞ on GUNDİ
Hüseyin Ceylan on BERBER  
Tacettin Mert on İŞÇİ
Tacettin Mert on AGORA MEYHANESİ
Gökhan GURBETOĞLU on ANNE ÖP DENİZİ
Songül on ŞİDDET
İsmet Çallıbay on ANNE ÖP DENİZİ
Erdem KAYA on İKİ ARADA BİR DEREDE
Gürel Sürücü on ŞİİRE DAİR ÖNERİLER (2)
Hulusi keleş on AYRIK OTU
Gürel on AYRIK OTU
Mehmet İşbitiren on AYRIK OTU
Bir amatör futbolcu on AMATÖR TİYATROCULARIN DRAMI
Hasan GÜL on KUTSAL EKMEK