Prof. Hudson Diyor ki; “Enflasyon bahane, evinize ve arsanıza çökecekler.”
Babası, sosyalist düşünür ve Bolşevik Devrimi’nin liderleri arasında bulunan Lev Troçki’nin yanında işçi önderliği ve sendika başkanlığı yapmış olan iktisat profesörü Michael Hudson, Troçki’nin vaftiz oğlu olarak tanınıyor.
Karma ekonomi, finans, bankacılık, Wall Street, emperyalizm ve neo-liberalizm üstüne uzmanlığı bulunan Michael Hudson, “FED’in Maaşları Düşürme Projesi” başlıklı son makalesinde, sermaye sınıfının, işçi sınıfına “diz çöktürmek” için enflasyonu bir silah olarak kullandığını anlattı.
YENİ DÖNEM KOŞULLARINDAKİ SAVAŞ
Profesör Michael Hudson, yaşanan durumun bir “sınıf savaşı” olduğunu ifade etti: “Zengin sınıfı var. Bunlar toplumun yüzde biri. Bir de işçiler var. Zenginlerin amacı, işçileri daha kötü şartlara razı edip diz çöktürmek.”
Michael Hudson, bu savaşta zenginlerin yeni silahının enflasyon, fiyatlar ve yüksek işsizlik olduğunu açıkladı.
Enflasyon arttıkça şirketler ve zenginler, kendilerine yük olmadığı halde enflasyonu bahane ederek her türlü fiyatı arttırıyor.
Fiyatlar artınca hayat pahalılaşıyor. Hayat pahalılığı ve “enflasyon”, devamında ekonomik durgunluğu getiriyor. İnsanlar işten çıkarılıyor ve işsizlik artıyor.
İşsizlik yükselince bu defa şirketler, olabilecek en düşük seviye maaşı vererek istihdam yaratacağını söylüyor.
Böyle devam ederse insanlar, en düşük maaşlı işler için birbiriyle rekabet eder hale gelecek.
ENFLASYONA BAĞLI FİYAT ARTIŞLARI TAMAMEN SUNİ
Profesör Michael Hudson, ABD’deki enflasyona bağlı fiyat artışının tamamen suni olduğunu söyledi: “Enflasyon artarken herkes Rusya’ya ve yaptırımlara bakıyor. Ancak Rusya’dan zaten satın almadığımız şeylere yaptırım koymak, bizde enflasyonu nasıl arttırabilir? Petrol devleri ve süper zenginler en ufak bir zarar görmüş mü?”
Michael Hudson, büyük firmaların, enflasyonu bahane ederek hiçbir ekonomik kayıp yaşamadıkları halde, sanki ekonomik kayıpları varmış gibi fiyatları arttırdığını belirtti.
Bunun sonucunda ilk olarak maaşların düştüğüne dikkat çeken Michael Hudson, zengin ve fakir arasındaki uçurumun inanılmaz bir şekilde artacağını ifade etti.
ÇÖP EKONOMİ MODELİ
Michael Hudson, Amerikan Merkez Bankası FED’in “çöp ekonomi modeli” uyguladığını ifade etti: “Suni durumları durdurmak için faiz artışı yapıyorlar. Faiz artırmak kağıt üstünde enflasyonu durdurur. Ancak insanları ilgilendiren hayat pahalılığını durdurmayacak. Aksine daha kötü yapacak.”
Faiz artırma sonucunda, suni fiyat artışlarının durmayacağının altını çizen Profesör Michael Hudson, asıl hedefin arsa ve konut mülkiyeti olduğunu açıkladı: “Faiz artışının en çok etkileyeceği alan, konut kredileri olacak. Konut kredileri faiz artışına bağlı olarak artacak. Amerika’da ev sahipliği oranı sürekli düşüyor. Yakında daha da düşecek. Zenginler, işçilerin elindeki her türlü mülke göz dikmiş durumda. Hepsini almak istiyorlar.”
EN BÜYÜK SİLAH: MÜLKİYET
Michael Hudson, zenginlerin en büyük silahlarından birisinin arsa ve konut mülkiyeti olduğunu belirtti: “Yoksulların ve işçilerin bir evi olsun istemiyorlar. Sürekli olarak kiraya mahkum, başını sokacak bir evi dahi olmayan işçiler istiyorlar.”
BUNU KİMSE GÖRMEDİ: TARİHİN EN BÜYÜK VURGUNU
FED’in geçen aylarda yaptığı faiz artışı sonucunda, Wall Street tarihinin en büyük vurgunlarından birisi gerçekleşti.
Profesör Michael Hudson, 1 trilyon dolar değerindeki ekonomik güvencesi ve değeri bulunan Wall Street’in, faiz artışı ile 8 kat değer kazanarak 8 trilyon dolara çıktığını ifade etti.
Buradaki en büyük gerekçenin ise, bankacılık ve finans sistemi olduğunu vurguladı: “Bankalar, sıradan vatandaşın alacağı hizmet ve tüketim için aslında kredi ayırmıyor. Devasa kredi kartı borçları, bankaların en düşük orana sahip kredisi. Pastanın en büyüğü yatırım kredisi, konut kredisi vb. kalemler ile hisse senedi alımlarına ayrılıyor. Haliyle faiz artışı sonucunda bunlar inanılmaz bir değer kazanıyor. Enflasyon azalmıyor, hayat pahalılığı ve işsizliği bitmiyor, ancak zenginler çok daha zengin oluyor. Daha da zengin olan bu yüzde 1’lik kesim, bütün konutlara ve arsalara çökmek istiyor.
Görsel bir sosyalist bakışla bakışlar.
Soru kelimeyi küçüktür, hükümet gücü ya sağdaki da sol olabilir.
Ancak daha önce de sosyalim gibi Avrupa’daki “bütün” partilerin bütünü neoliberal. Tony Blair, İngiliz İşçi Partisi’nde düzenlenen bir kampanyaydı. Gordon Brown, İngiliz İşçi Partisi’nin başkanıydı.
Bundan daha neoliberal ve oligarşik olamazsın. İşte bu yüzden Margaret Thatcher, Tony Blair’i yaratmak için en büyük olanıdır.
Fransa’da aynı şey var; Fransız “sosyalistleri” aralığının sağında yer alıyor. Yelpazenin sağında yer alan Yunan sosyalist bölümü.
Tüm dünyada neoliberalleşen “sosyalist” partileriniz var.
Peki sosyalizm ne anlama geliyor? Etiketlerin beğeninize öze istiyorsunuz.
Ve soru şu ki, hükümetten kaldırılacaksa yönetilecek mi?
%1 için mi yoksa %99 için mi çalıştırılacak?
Ve demek istiyor ki sosyalist olabilir, çünkü büyük hükümet, kanatlar ve bu hükümet bizler ve kanatlar buna karşıyız.
Sağ kanatır önce devralıyor, ancak bir as dünyanın sosyalizmden kastettiği bu oldu.
SÖYLEŞİNİN TAMAMINI
https://mronline-org.translate.goog/2022/07/02/economist-michael-hudson-on-inflation-and-fed-plan-to-cut-wages/?_x_tr_sl=en&_x_tr_tl=tr&_x_tr_hl=tr&_x_tr_pto=sc
OKUYABİLİRSİNİZ.
