9 C
İstanbul
Pazar, Mart 26, 2023
Ana Sayfa Edebiyat ANNE ÖP DENİZİ

ANNE ÖP DENİZİ

“Dün gece bir düş gördüm…”  dedi birden bire annesine Mirvan.

Kayalar yuvarlanıyordu dağın eteklerinden… şehir sessizliğini yitirdi. Gök karanlığını kaybetti gecede. Evler karanlığa hapsoldu bir anda. Sesler o kadar çok ki hangisini anlatsa eksik kalır çoğu.

“Ne  gördün anlatsana oğlum.” dedi annesi Zara.

Pencereden gökyüzü görünüyordu. Yıldızları birisi öldürüyordu. Bildik sesleri öldürüyordu birileri. Birileri arkadaşlarımı alıyordu. Birileri yuvamı alıyordu. Birileri okulumu alıyordu. Birileri parkımı alıyordu. Kuka… kuka çok korkmuştur şimdi. Annesi yok ki onun. Sarıl anne… anne sarıl bana.

“Unuttum” dedi uzun bir sessizliğin içinden Mirvan.

Dalgalar ne kadar da büyük böyle… hiç deniz görmedim ben… neden karanlık bu deniz… neden karanlık ilerisi… Kuka… neden düşüyor hep aklıma. Bir duvarın altında öylece kaskatı bana bakan gözleriyle. Neden yardım edemedim Kuka’ya. Keşke annesi olsaydı yanında. O zaman… evet o zaman… gülerdik belki ikimizde mavi bir göğün altında oynarken…

“Gözlerin neden doldu Mirvan’ım… neden?” diye sordu Zaza.

Ay olurdu geceleri… ılık bir rüzgar girerdi avlumuza. Kuka ayaklarımın dibinde oynaşırdı, yıldızların başımın üzerinde oynaşması gibi. Yıldızlar ve ay bu ülkenin göğünde yok mu? Nasıl bir karanlık bu böyle. Nasıl büyük dalgalar… Akdeniz demişlerdi… bu deniz hep kara… hep kara… hep kara…

 

“Yok annem bir şey… denizin tuzu kaştı galiba.” dedi, Mirvan annesine.

Ne kadar da tuzlu böyle. Yeni evimize giderken, denizden tuz mu toplasam. Ama karanlık. Korkuyorum. Anne… anne… babam yeni evimize gelecek mi? Anne… söylesene… bu deniz ne zaman mavi olacak?

“Gel öpeyim o gözlerini de tuz kalmasın gözlerinde. Bilirsin bir öpücüğüm bin doktora bedel.” dedi Zaza ve sarıldı oğluna.

Sımsıcak… annemin kolları. Babamda kesin bu yüzden sevmiştir annemi. Hem de öpünce de iyileştiriyor acıları. Annem babam gelince onu çok öp… o şimdi savaşta çok acıyordur… çok öp onu. Kuka’nı annesi olsaydı o da onu öperdi. Belki o zaman Kuka kalkardı o yerden… kalkardı… kalk!

“Öptüm ama şimdi niye ağlıyorsun bakayım ufaklık.”

Ya babam… babam da Kuka gibi kalkamazsa düştüğü yerden. Kalkamazsa. Annem yanında olsaydı belki de öper kaldırırdı onu. Neden annem Kukayı öpmedi. Sevmiyor muydu Kukayı.  Ah bu deniz… bu karanlık… bitsin… bit!

“Ağlama kuzum, ağlama, bak sabah olacak ve göreceksin maviyi. Hadi sil gözyaşlarını. Baban ne dedi sana, unutma.”

Güçlü olmak istemiyorum. Çünkü biliyorum güçlü olan onlar. Onlar ki evimizi aldı… onlar ki Kukayı aldı… onlar ki babamı aldı. Bitmez bu karanlık. Bitmez… bit!

“Dalgalar ne büyük anne. Gittikçe de büyüyorlar. Anne dikkat et, tut eli…”

Gece çok karanlık… deniz çok karanlık. Tuz…  tuz, boğazımı yakıyor. Gözlerim hiç yanmıyor ve ağlayamıyorum artık.  Kuka da ağlayamamıştı, anne… babama sarılmayı unutma. Unutma anne, güçlü olmalıyız, umutlu. Babam haklı anne, onlar güçlü değil, biz güçlüyüz.

Anne öp denizi, beni almasın.

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

ÇOK OKUNANLAR

FRANSA BAĞIMSIZ DEMOKRATİK İŞÇİ PARTİSİ POİD’İN FEDERAL KONSEYİNİN BİLDİRİSİ!

FRANSA BAĞIMSIZ DEMOKRATİK İŞÇİ PARTİSİ POİD’İN FEDERAL KONSEYİNİN BİLDİRİSİ ÜLKEYİ KAOSA SÜRÜKLEYEN KİM? TABİİ Kİ MACRON VE V. CUMHURİYET! Emeklilik reformları ve işçi düşmanı politikalarıyla birlikte defolup...

TATLI RÜYALAR

  Nuray Karadağ Her şey üst üste geldi, umursayanlar için. Bir kadın cinayeti daha işlendi, iki çocuk istismarı daha ortaya çıktı. Sadece yaşadığım kentte olanlardı bunlar....

GÜLŞEN VE MÜZİK ENDÜSTRİSİ

   Müzik alanın denetimi daha çok organizasyon ve prodüksiyon firmalarının denetimindedir. Bu firmalar müzisyenlerin kendi dışlarında hareket etmesini istemedikleri gibi siyasi iktidarı elinde tutanlarla mücadele...

BÜYÜK ALEVİ KURULTAYI VE HAYAL KIRIKLIĞI

  Esat Korkmaz   Büyük Alevi Kurultayı, gerçekleştirildi: binleri topladı örgütlerimiz bu bir başarıdır ama canları bir araya getirmek her şey değildir. Kurultay, bir saati aşan bir...

SON YORUMLAR

Ikbal kaynar on SALİH BOLAT VEFAT ETTİ
Mehmet Konyali on GICIR GICIR
Bilgehan Oğuz on “ÖDÜL SİSTEMİ”
Rasim Aşın on “ÖDÜL SİSTEMİ”
Ikbal kaynar on 46’LI
Yuksel on HIDIR DAYI
Gülbahar Yılmaz on ABU
Mustafa Düzgün on İZLER
B.Nur Erkoç on İZLER
Nur Erkoç on ASKIDA EKMEK
Özgür BAŞKAYA on #YargıtayTahliyeEt
Prof. Dr. İbrahim Bozkuş on HAŞHAŞ GAZETESİ VE KAYMAKAM ABDÜLKADİR AKSU
Ikbal kaynar on ŞİİRİM ISITIR SENİ
gulhan genc on ASKIDA EKMEK
Perihan sever dirican on BOŞ EV
Rafet Canpolat on BOŞ EV
Atilla IŞIK on BOŞ EV
Deniz on BOŞ EV
Arif Sürücü on ASKIDA EKMEK
Perihan sever dirican on ASKIDA EKMEK
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultan on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Neslihan Sultam on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Gökhan GURBETOĞLU on ÖZLEDİĞİM ÇINAR ALTI
Gürel SÜRÜCÜ on HAYIR BABA TÜRBESİ
İlter koçak on HAYIR BABA TÜRBESİ
Fikret Ökmen on GUNDİ
Perihan sever dirican on GUNDİ
Hatem on GUNDİ
Selim DURMUŞ on GUNDİ
Hüseyin Ceylan on BERBER  
Tacettin Mert on İŞÇİ
Tacettin Mert on AGORA MEYHANESİ
Gökhan GURBETOĞLU on ANNE ÖP DENİZİ
Songül on ŞİDDET
İsmet Çallıbay on ANNE ÖP DENİZİ
Erdem KAYA on İKİ ARADA BİR DEREDE
Gürel Sürücü on ŞİİRE DAİR ÖNERİLER (2)
Hulusi keleş on AYRIK OTU
Gürel on AYRIK OTU
Mehmet İşbitiren on AYRIK OTU
Bir amatör futbolcu on AMATÖR TİYATROCULARIN DRAMI
Hasan GÜL on KUTSAL EKMEK